10/29/2009

BADABING

Paylaşmak güzel şey,mesela tek başına bir şişe viskinin pek keyfi olmaz bence. Alkol erkeğin çenesine vurmadıkça ne anlamı var sohbetsiz demlenmenin. İçerken sinirlenip söylenmek, esprilerin peş peşe gelmesi , testo(e)steron’un hakim olduğu renkli loş ışıklar altında 4 duvarla çeviri koca mekânda onların değimiyle “scotch on the rocks”’ı yudumlarken erkeği erkek yapan o duygulara hakim olamayarak sohbet arasında kadınlara atılan kaçamak bakışlar … ve o haleti ruhiye de bir şimşek çakar BADABING!!!
Kiminiz bilirsiniz “The Sopranos” harikasının ana merkezidir gerçek adıyla “Satin Dolls”. Kadraja yakışır gerçeklikte suç unsurları barındıran ama bir o kadar da çekici bir kulüptür. Kuzey Jersey’de bozuk düzeni temsil eden gerçek Sopranolar’ın uğrak mekânı olmasa da cebinizdeki dolarları almaya niyetlenen yarı çıplak dansçılar ve güveliği sağlaması gereken yarmaların pek tabi ki iş yeridir. “ The Sopranos” gibi başyapıt olan bir yapımdan böyle ilk buluşmada uzun uzadıya bahsetmek istemiyorum umarım diğer muhabbetlerimizde konusunu açacağız.
Goodfellas’da Ray Liotta’nın bizlerle başarıyla tanıttığı Henry Hill’in söylediği “Kendimi bildim bileli hep gangster olmak istemişimdir.” repliğini her duyduğumda mutlak bir tebessüm bırakır bende. The Godfather ve türevleriyle tanışmam milenyumun başlarına denk gelir. Türevleri diyorum çünkü The Godfather bu konuda tek ve piramidin en tepesindedir ve yalnızdır. Ancak tadının damağımda kalmasıyla yeniden fark edip yakın çevremdeki dostlarıma tavsiye etmem 2002 yılına denk gelir. Hemen devamında da The Sopranos hayatıma girdi ve bu etkenlerin hepsi hayatımın o dönemlerinde benim üzerimde önemli etkiler bıraktı. İtalyan Dili ve Edebiyatı okumamın en önemli sebeplerinden birisi budur özünde. Uzun lafın kısası hayatımda etkileri olan her müthiş kültür ürünü gibi görsel sanatların en önemlisi sinema sektörü de bana blog başlığını bu yönde seçmemize hem fikir olacak kadar etki etti. Ne mutlu ki MENDICTIONARY fikir ve sözcüklerin ahengiyle erkeklere dair büyüyecek..
Serdar ÖZNEL

Hiç yorum yok: