11/07/2009

Elegy: Aşkın Farklı Hali


   Yaşlı bir adama genç bir kadın aşık olabilir mi? Bir ilişkide yaş farkı ne kadar önemlidir? Aşk nedir? Bu soruları kendime sormamın sebebi izlediğim bir film, adı Elegy ( Elegy’in anlamı ağıt şiiridir). Filmin başrollerinde Sir Ben Kingsley ve Penelope Cruz, yönetmen koltuğunda ise Isabel Coixet bulunmakta.
                   Film konusu tabi ki  kendime sorduğum sorularla paralel. David Kepesh (Sir Kingsley)  edebiyat profesörü, amatör müzisyen ve fotoğraf sanatçısı, edebiyat eleştirmeni,  bir kültür duayenidir. Consuela (Cruz) ise David in dersine giren genç, çekici ve seksi bir bayan. David Consuelayı verdiği bir ders sırasında görür ve daha görür görmez Consuela dan çok etkilenir, kendi kendine daha derste olmasına rağmen onunla  ilgili yorumlar yapar kafasında. Tabi ki David fiziki olarak yaşlı ve karizması olmayan bir görünüşe sahiptir fakat onun kültürlü oluşu kadınları kendisine bir mıknatıs gibi çekmektedir. David, Consuela ile tanışma fırsatı ararken bir anda onu  dönem sonlarında öğrencilerine verdiği partiye davet etmek aklına gelir ve orada birbirlerinden etkilenirler. İlk başlarda Consuela sadece Davidin sahip olduğu kültür birikiminden faydalanmak istediği için onunla birlikte olduğu zannedilir fakat bu böyle olmaz şayet Consuela da David e aşıktır…
                   Film tabi ki daha birçok olay örgüsüne sahip ve film ne kadar sıradan gibi görünen bir konuyu anlatsa da temelinde aslında iki kuşak arasındaki oluşabilecek aşkı anlatmaktadır. Bence bu gerçekleşebilir, çok yaşlı birisiyle çok genç birisi birbirlerine aşık olabilir. Çünkü aşk dış görünüşe değil de tamamıyla içten duygularla kurulabilecek bir şeydir. Aşk yaşa bakmaz, paraya, güzelliğe bakmaz, en çirkine de en görgüsüze de bakabilir derken aklıma Victor Hugo nun   ‘’Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı? …… ‘’ şiiri geldi neyse ciddi olalım…
                     Filmdeki en önemli ve beni gerçekten duygulandıran unsurlardan biri ise bir erkek hayat karşısında ne kadar tecrübeli olursa olsun  ve ne kadar çok kültürel bilgi ve birikime sahip olursa olsun aşka düştüğü zaman çok anlamsız, gereksiz, aynı lise çağındaki yeni yetme delikanlılar gibi davranabilir. Bence bu erkeklerin lanetidir. Çok az erkek aşkın karşısında olgun ve çok azı kadınına aşkını belli etmeden durabilir. Bunun için aşık olmayın diyeceğim ama ne yazık ki ve lanet olsun ki aşk dünyada ki en güzel şeydir bizi ne kadar küçük düşürebilse de. Neyse ciddi olalım fazla uzatmadan Elegy bence izlemeniz ve üzerinde kafa yormanız gereken bir film eğer zamanınız olursa izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Saygılarımla.

Güneş ÖNER

2 yorum:

Başkan dedi ki...

Filmi izlemek daha nasip olmadı.Erkutlarda da yok ki cd si...
Güzel bi şekilde anlatmışsın fakat bir bölüm var ki ona katılamıyorum.Ki eminim çoğu kişide aynı şeyi düşünüyordur...
...''Aşk yaşa bakmaz, paraya, güzelliğe bakmaz''...

Yaşa bakmaz..para olmadan olmaz...güzellik zaten ilk şeydir...

Buarada hayırlı olsun...
Başkan'dan selametle...

betül dedi ki...

elegy filmi gerçekten izlenmye değer bir film.Konusu ne kadar basit bir konu gibi görünsede aslında varılan noktada yaşlılığın cinselliğe karşı isyanını,intikamını görürüz(bilinçli bir intikam söz konusu değil tabiki)filmin sonuna kadar hatta bittikten sonra bile atmosferdeki o ağır hava hiç değılmaz uzun süre etkisinde kalabilirsiniz ve aşka karşı olan tüm tabularınız yıkılabilir örneğin aşkın yaşa,güzelliğe,paraya bakabileceğini düşünüyorsanız bunun ne kadar yanlış bir düşünce olduğunu anlayacaksınız...hiç beklemdiğiniz bir anda hiç ummadığınız birine aşık olabilirsiniz keşke duygularımızın önüne geçebilsek ve keşke bu bizim elimizde olsa ...