11/20/2009

FUTBOL



Biz erkekler.. Olmazsa olmazlarımız nelerdir? Seks başta gelir gibi duydum böğüren seslerinizde, evet böğüren ses tellerinizden birer holigan birer fanatik olduğunuzu anladım çünkü kendimi sizlerle
aynı statta tutkulu bir derbiyi izlerken görebiliyorum, hepimizin yüzünde kızıl derili misali renkli boyalar, ellerimizde Rusya soğuğu biralar
ağzımızda saçma sapan normalde höngürdemeyeceğimiz tezahürat niceliğinde marşlar.. Çünkü biz erkeğiz. Biz bundan haz alan farklı cinsiz.
Kimin hangi taraf olduğu konusuna girmeyeceğim ya da kimseye takımım hakkında kopya vermeyeceğim çünkü odaklanmak istediğim konu takım rengi kesinlikle değil.
Biz erkeklerin ateşinden yanan yeşil çimende yürüyen sihirli ayaklara bakarken, bayanlara nazaran aldıkları hazzın çok daha egzantrik boyutlarda olması.
Biz erkekler futbolu inanılması güç bir şekilde, şizofren dozunda,  saatlerini bozacak derecede zaman ayrılası, paha biçilmez önemseriz. Gerekirse kavga eder kavga edemezsek laf sokma ihtişamlarında
nefsimizi zıt renkler karşısında provoke etmeye kalkışırız. Bunları yaparken neden yaptığımızı söylemeyiz sadece yaşarız, seks gibi sorgulamadan gelir ve geçer,
sadece amaca hizmet etmek, renklere sadakati yerine getirmek, verilen görevi halletmek pahasına tutarız takımımızı.
Aslında çok uzun tutulabilecek bir konu Türkiye'de ve evrende futbol konusu. Filmlere konu olmasından tutun da, oyuncuların maaşlarına, oyuncuların manken üstü cazibeli hanımlarından tutun da dünyada en çok takip edilen spor olmasına,
transfer heyecanlarından tutun da PC ve oyun konsollarına çıkan oyunlarına; futbolun pek yönlü bir oyun, bir yaşam gerekliliği olduğunu biz erkekler biliriz.

Aslında izlediğim bir maç hakkında anımı anlatacaktım fakat benim aklımı çelen bir durum salıvermekten kendini alıkoyamıyor.
Şöyle ki; neden İngiltere'de icat edildiği öngörülen (farklı bir görüş de var ki eski bir Türk'ün 'tepik' demiş olmasıyla bizler futbolu yaratan olarak gösterebiliyoruz kendimizi ki ben bunun despot ve gereksiz Türk
milliyetçisi yanımızla bu idealle ortaya çıkışımızın bir ürünü olduğunu düşünüyor ve buna katılmıyorum, şu sitemimi de belirtmek istiyorum; keşke ülkem insanı Türklüğü'nü sadece milli bayramlarda değil, benliğini gösterebileceği her ortamda
hatırlasa, çünkü yurdum insanı Türk Milliyetçiliği'ni reklam pazarı gibi kullanıp milliyetçilik adı altında zararlı partiler bile kurmakta)..Parantez uzun sürdü,hiç düzeltmeden asıl soruma geçeceğim şöyle ki;Neden İngiltere'de icat edildiği
varsayılan ve Brezilyalı gibi, kökenlerininin kumsal alanda çokça zaman geçirmeleriyle, bu konuda en meziyetli, uzman ve futbol aşığı ülkeler kadar sevebiliyor, neden dünyadaki benzerlerinin en yakın rakamının 2 katından fazla sayıda futbol yorumcusuna sahip olabiliyor ve neden spor gündemi,
spor haberleri gibi aslında sadece futboldan söz eden, diğer spor dallarını pek takmayan programlara futbol demektense spor haberleri diyebildiğimizi anlamış değilim.
Benim senelerdir gözlemlediğim nokta, ülkem insanı daha doğrusu erkeği evrenin en trajik  ülkesinde yaşıyorsa bundan da bir kaçış yolu olarak her hafta sonunu, tarzını belli eden takımının renklerini tercih eder. Bu arada ben koyu bir Fenerbahçeli'yim.
Yine fanatik damarım mı tuttu ne belirtiverdim. Bu yazıyı beğenmemeniz gibi holiganvari bir duruma umarım yol açmamışımdır..

Futbol bilgisine dayanan konulara girmeden biz erkeklerin belki de ülkem erkeğinin bu mukadder konuda aslında ne kadar hassas olduğunu hatırlatan bir yazı sunmak istedim, naçizane kabulünüzle.
 Arda ERDEM

Hiç yorum yok: