11/20/2009

SEVGİLİ GÜNLÜK...



Sevgili günlük... Yok artık tabi ki böyle başlamayacağım. Neyse ciddi olalım…
Hayat zor be… Sıkıntılar ne kadar da çok… Daha oysa çok gençsin kimine göre kundaktaki bebek, kimine göre dağ gibi delikanlısın… Bütün sorunlara göğüs geren, herkese öğüt verebilen, yol gösteren, eline geçen her işi layıkıyla bitiren… Ama… Madalyonun diğer yüzü öyle değil be kardeşim, hayat çok zor… Aşkının karşılığını alamazsın bir dert, geleceğinin nasıl şekilleneceği senin elinde değildir öylesine yaşarmış gibi yaşarsın başka bir dert… Kimseye anlatamazsın… Anlamıyorlar işte… Anlamıyor kimse ya onlar çok akıllı ya da sen aptalın tekisin… Zaman o kadar çabuk geçiyor ki bir türlü yakalayamıyorsun sanki seni alıp götüren selin hırçın suları gibi, ne yapsan kar etmiyor, bir o yana bir bu yana nerde olduğunu bile anlamıyorsun. Oysa büyük umutların var, şevkin hala bir Chevrolet motoru kadar sağlam, dayanıklı… İdeallerin, olmak istediğin yer belli ama bunlar sadece kurduğun hayaller… Hayat çok zor... Hayatın basit, çok basit olduğunu söyleyen çok kişiyle karşılaştın ama öyle değil ancak hayatı boş vermen lazım basitleştirmen için… O zaman da hayat seninle dalga geçer… Bir yatalak hasta gibiymişsin gibi davranır sana ne zaman ne yapacağını bilemezsin, her an her şey gelebilir başına… Bu dünyadan geldiğin gibi gidersin, işte o zaman aldığın nefesin bile anlamı olmaz be kardeşim… Oysa sen adını ölümsüzleştirmek için çabalıyorsun… Yüz yıl sonra bile adını duyduklarında derin bir nefes çekip ‘çok değerli bir insandı’ demelerini istiyorsun ama kolay değil o kadar… Yok öyle hem şarabı içeyim hem sarhoş olmayayım…  Acı çekeceksin, fedakârlık edeceksin… Her zaman ‘insan ideallerine ulaşmak için, zevklerinden vazgeçmeli’ özdeyişini kendine bir dua gibi her gece yatmadan önce söyleteceksin… Evet, bunu kendi kendine söylerken çok üzüleceksin. Sevdiklerin, zevklerin gelecek aklına ama istediğin bu olduktan sonra üzüntü kısa sürecektir… Sabır edeceksin… İki yol var hayatında ya hiçbir şey olacaksın, yüzüne bile bakılmayacak, göründüğün zaman tanıdıkların kafasını çevireceği biri ya da bu dünyada bir şey olacaksın, saygın olacaksın, yükseklere çıkacaksın, azmedeceksin, kimseye aldırmadan Atatürk’ün dediği gibi ‘büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın…’ kendi yolunda yürüyeceksin… Yüreğin yekpare bir mermer gibi sapasağlam ilerleyeceksin hedefine yoksa senden hiçbir şey olmaz kardeşim… Bırak boşuna çabalama…

Güneş ÖNER

1 yorum:

Ferhan dedi ki...

Güneşcim cok karamsar goruyorum seni. Hayat tabiki de basit değil ama bu kadar karamsar olmanı gerektirecek bi durum yok. Ya hep ya hiç diyorsun ama bu doğru değil ikisinin arasında olan ve mutlu olan o kadar çok insan var ki…
“İnsan ideallerine ulaşmak için, zevklerinden vazgeçmeli” sözüne katılmıyorum bu olsa olsa insanın kendisini sınırlamasıdır. Bana göre, bir insanın gerçekten istedikten sonra yapamayacağı şey yoktur, yeter ki gönülden istesin ve bunu gerçekleştirmek için gerekli bedeli ödemeyi göze alsın. Ben senin başarılı olacağına inanıyorum. Her şeyden önce senin bir hedefin var ve yapılması gerekenleri biliyorsun tek yapacağın şey harekete geçmek. Bu o kadar da zor bişey değil gözünde büyütme. Sen elinden gelenleri tam anlamıyla yaptıktan sonra başarısızlık söz konusu olamaz. Hayatı hayallerindeki gibi yaşaman dileğiyle… ;)